site içi arama

3 Nisan 2016 Pazar

HASTA ADAM DAHA FAZLA YAŞADI Rus Çarı I. Nikola Fena Çuvalladı Ocak 1853, St. Petersburg

Aralık 1825'te Petersburg'da muhafız birliği kendisine bağlılık yemini ederken
patlak veren Dekabristlerin ayaklanmasından canını ve tahtını zor kurtaran Rus
Çarı I. Nikola'dan sonra, hüküm sürdüğü 30 yıl boyunca Rusya'yı ilerleten bir
adam olmamıştı. Tam tersine Rus tarihi içindeki değerlendirilmesinde kendisi
için söylenen şey "Rusya'nın gelişmesini donduran Çar" olacaktı.
Ama buna rağmen bu Rus Çarı onu, bunu "hasta" ilan etmekten adeta zevk
alıyordu. Kendi ülkesinin sorunlarına ne kadar vakıf olduğu ayrı bir tartışma
konusu olan I. Nikola önce 1846'da Avusturya ve Habsburglar için "Hasta adam"
teşhisini koyacak, daha sonra ise aynı teşhisi Osmanlılar için tekrarlayacaktı.
9 Ocak 1853'de bir konserden çıkarken sohbet etmekte olduğu İngiltere'nin
Rusya elçisi Hamilton Seymour'a Osmanlı İmparatorluğu için de "hasta adam"
diyecekti. Aslında yakında dağılıp, parçalanmasını beklediği bu ülkenin
topraklarını paylaşmak için nabız yokluyordu. İngiliz elçisi de bu
değerlendirmeyi Londra'ya rapor edince I. Nikola'nın bu sözleri hızla yayıldı ve
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemi için "hasta adam" deyimi Avrupalıların
çok hoşuna gitti.
Ancak bu deyimin asıl sahibi bir süre sonra bu "hasta adam" ve müttefiklerine
karşı giriştiği Kırım Savaşı'nı kaybetmekle kalmayacak, daha da önemlisi, çok
sağlam sandığı kendi imparatorluğu Osmanlı'dan önce çökecekti!
Rus Çarı'nın "hasta" ilan ettiği Osmanlı İmparatorluğunun sağlığının yerinde
olduğu tabii ki söylenemezdi. Çeşitli reformlar yapmaya, modernleşmeye çalışan
imparatorluk gerçekten de bir türlü kendisini toparlayamıyordu. Ama bu durum
sadece Osmanlı için geçerli değildi. Gelişmekte olan kapitalizm benzer
imparatorlukların tümünü sarsıyor, kapitalizmin ilerlemesi ve giderek bir dünya
sistemi haline gelmesiyle birlikte klasik imparatorluklar tarihin gerisinde
kalırken yeni koşullar ulus-devletleri öne çıkarıyordu.
Temeldeki bu iktisadi-siyasi süreç Osmanlı için de geçerliydi, Rusya veya
Avusturya için de. Kapitalizmin gelişimine ayak uydurma koşullan olanlar bu
durumdan daha az etkilenir görünürken, kendine özgü bir sosyo-ekonomik yapısı
olan Osmanlı İmparatorluğu ise diğerlerine göre daha hızlı bir şekilde tarihin
dışına itilmekte olduğu izlenimini veriyordu. Ama hepsi o kadar! Çünkü bütün
bu imparatorluklar sonuçta uluslararası bir sistem haline gelen kapitalizmin
dünyayı ilk kez paylaştığı Birinci Dünya Savaşı sırasında şöyle veya böyle tarih
sahnesinden çekileceklerdi.
Rus Çarı I. Nikola Osmanlı'yı "hasta adam" ilan ettikten sonra orada durmadı
tabii. Hastayı bir an önce öbür dünyaya gönderip malına-mülküne el koymak için
çabalarını da yoğunlaştırdı. Nitekim İngiliz elçisine bu sözleri söylemesinin
üzerinden çok geçmeden Prens Alexander Mençikof'u İstanbul'a özel elçi olarak
gönderen Çar, Sultan Abdülmecit üzerinde bir nüfuz elde etmeye çalıştı.
Abdülmecit ona istediklerini verdiği ölçüde de Sultanın güvenliğini sağlamak
üzere gizli bir anlaşma teklif etti. Osmanlı egemenliği altındaki topraklarda
yaşayan Ortodoksların hamiliğini kazanmaya çalışan Rusya, böylece
imparatorluk dağıldığında hamisi olduğu yerlerin de kendisine kalacağını
düşünüyordu.
Prens Mençikof İstanbul'da üç ay kadar kaldı ve ortalığı hayli kırıp geçirerek
Çarın isteklerini kabul ettirmeye çalıştı. Ancak diplomatik kabalıklarının
ötesinde pek bir şey gerçekleştiremeden Mayıs ayında İstanbul'dan St.
Petersburg'a dönerken Sultan Abdülmecit'e ateş püskürüyordu. Osmanlı sarayı
da Rus prensinden çok rahatsız olmuştu ve böylece Osmanlı-Rus ilişkileri yeni
bir savaşa doğru yol almaya başladı.
Sonuçta patlak veren Kırım Savaşı'nda Ruslar sadece Osmanlılarla değil, onların
müttefiki İngiltere ve Fransa ile de savaşmak zorunda kaldı. I. Nikola'nın kaba
ve aç gözlü politikaları Rusya'yı tecride sürüklemiş ve karşısındaki güçler
yelpazesini genişletmişti.
Öyle ki, Fransızlarla İngilizler tarihte ilk kez Rusya'ya karşı birlikte
savaşıyorlardı. 1854 başından 1856 sonlarına kadar yaklaşık üç yıl süren Kırım
Savaşı sonunda Rusya kaybetti ama Çar I. Nikola bu yenilgiyi göremedi. Çünkü
savaş devam ederken 2 Mart 1855'de ölmüştü. Kırım Savaşı'nda "hasta adam"a
yenilen Rusya'nın öngörülü Çarını bekleyen sadece bu değildi.
Öykünün daha sonrasında ise Çarlığın 1917'deki Bolşevik Devrimi ile tarihten
silinmesi de yer alıyordu. Mirasını paylaşmak için ölümü beklenen "hasta adam"
da Birinci Dünya Savaşı'nın anaforunda boğulacaktı ama yine de Rus
Çarlığından beş yıl daha fazla yaşayacak, Çarlığın yıkılışını gördükten sonra o da

son nefesini vererek tarih sahnesinden çekilecekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder