site içi arama

14 Nisan 2016 Perşembe

Türk Mitolojisi: Bayrak

Bayrak için Türkçe'de en sık kullanılan karşılık tuğ olup, bu, Kâşgarlı Mahmud tarafından zikredilmektedir. Codex Comanicus'da ise, gırtlak sesi düşerek tu şeklinde yer almaktadır. Bayrak en büyük erkin sembolüdür, bu an-lamda, örneğin Çinliler 638 yılında Bilge Kağan'ın oğulla-rına bayrağı devretmişlerdir. Bayrağın içinde özel bir güç yerleşiktir, daha doğrusu vücudunun bir kısmı ya da resmi bayrak direğini veya kumaşı süsleyen —»hayvanın gücü yer-leşiktir. Bu belki de, insan biçimindeki atanın gücüdür, bu-rada önemli olan bu atanın hayvanla ne ölçüde özdeş oldu-ğudur. Bayrağın bir külte sahip olması gerektiği aşikârdır.
T'u-küelerin devletinde, bayrak altından bir kurt başıyla süs-lüdür; bu sadece bir figür olmaktan ziyade, şüphesiz altınla kaplanmış gerçek bir kafatasıdır. Hükümdarın kapışırım gi-rişine yere dikilir ve yürüyen ordunun önünde taşınır. Bun-daki amaç, yalnızca toplanmak değil, aynı zamanda efsa-nede olduğu gibi —»Kurdun halkına liderlik etmesidir.
M. Köprülü'ye göre, Türklerin bayrağı başlangıçta Tibet öküzünün kılından, sonraları at kılından yapılmış ve niha-yet bir mızrağın ucuna boyanmış bir parça ipek takılmıştır. Mızrağın ucuna hayvan kuyruğu takmanın çok eski dö-nemlere dayandığı kesindir. Responsa Nicolai Papae'de belir-tildiği üzere, Boris döneminde bunları Bulgarlar kullanmış-lar ve yine kendilerinden, hayvan kuyruklarının yerine haç takmaları istenmiştir. Tam olarak bilinmeyen bir dönemde, bayrakların kumaşını değişik resimler, hayvanlar ve —»Yıl-dızlar süslemekteydi. Kuşkusuz bu da yine aynı sembolik ve söylensel amaçla yapılmıştır.
"Bayrak", "sancak", "flama" olarak tercüme edebileceğimiz diğer bilinen sözcükler, anlamlarım henüz bilmediğimiz özel nesneleri nitelendiriyor olsalar gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder