site içi arama

14 Nisan 2016 Perşembe

Türk Mitolojisi: Böri.

Kurt. Görünüşe bakılırsa eski Türk mitolojisinde en önem-li rolü oynayan hayvandır. Büyük olasılıkla, Ata-Kurt şek-lindeki asıl söylence Hiung-nu'lar tarafından geliştirilmiştir. Bu, bilinmeyen, fakat şüphesiz çok erken bir dönemde ol-muş olsa gerek. Bu söylence milâttan önce bile, Isık Göl ve Ili'deki Hint-Avrupalı ya da Proto-Türk (Shiratori) Wu şun-lar arasında iyice şekillenmiş görünüyordu. İki anlatı, bizim bu söylenceyle tanışmamızı sağlar. Her iki anlatı da, terk edilmiş bir çocuğu emziren dişi bir kurt ile onun üstünde daireler çizen bir kargadan söz eder. R. Stein, buna göre "bütün Türk halklarının, kendilerini [...] bir kurt'un dünya-ya getirmiş olduğu bir atanın soyundan gelenler olarak ta-nımladıklarını" düşünmektedir. Bu abartılıdır, çünkü bu söylencenin dışında başka türeyiş söylenleri de mevcuttu. Ancak kesin olan, M.S. 4. yüzyılda Kao-külerin (Ting-ling) bu söylene yeniden sahiplenmiş olduklarıdır. Ne var ki, bi-çimi biraz farklıdır: Bir prenses vahşi hayvanın eşi olur. 6. yüzyılın ortalarında T'u-küeler, bir çocuğa dişi bir kurt'un sahip çıkması ile cinsel birleşme temalarım muhafaza etmek suretiyle, her iki farklı anlatımı birleştirirler. Muhtemelen, Moğollar Ata-Kurt söylenini kendilerine T'u-küelerden da-ha yalan olan, ancak bu açıdan bakıldığıda en azından T'u-küelerin ardılı olan bir halktan ödünç almış olmalıdırlar. Bu söylenin özenle betimlenmesi ve kayda değer etkisi sonucu, unutulmaya yüz tutmuş bir hayvana duyulan sevgi şüphe-siz yeniden canlanmıştır; özellikle Karahanlılar, bir süreden beri kurt'un yerine —»Arslanı koymaya başlamışlardı. Şüp-hesiz Kırgızlar, kıırt'un yerine geçen ve genç kızların kocası olan kızıl bir —»Köpeğin yer aldığı söylenleri Karahanlılar-dan ödünç almışlardır. Yine aynı şekilde, Oğuz Kağan Des-tanı'nın Uygur çeşitlemesindeki temaları yaygınlaştırma-lardır.
Kendilerini "mavi", başka bir deyişle göksel olarak nitelen-diren T'u-küelerin etkisi sonucu, Ata-Kurt başlarda bilin-meyen bu sıfatı taşımaya başlar, ne var ki bu sıfatı "boz"diye çevirmemek gerekir. Mavi kurt'un (kök böri) yanı sıra, Kâşgarlı Mahmud bizim henüz bir anlam veremediğimiz kızıl ve kara bir kurt'tan (kara kızıl böri) bahseder. Kurt bir ata hayvanı olduğu için, onun resmi ya da başı sancak di-reklerinin ucunu süslemekte ve Türk muhafız kıtasındaki subaylar kendilerini "kurtlar" olarak adlandırmaktadır. Bel-kide, sancaktarın ordunun başında yürüyor olması, Oğuz-name'den de çok iyi bildiğimiz üzere, özellikle yürüyüşlere kurt'urı liderlik etmesinin bir nedeni olsa gerek: "Ordunun başında mavi tüylü, mavi yeleli büyük, erkek bir kurt yürü-yordu [...] Şöyle diyordu: Atma atla ve yola koyul Oğuz [...] ben senin yerine başa geçerim. Sana yolu gösteririm." Töles boylarının kurt başlı tanrısının aynı zamanda bir lider hayvan ve güçlü bir falcı olarak, kehanette bulunup ileride elde edecekleri başarıları söyleyerek kurucu kahramanın yanı başında yer alıyor olması, insanların kurt'larla birlikte uludukları yolunda Kâşgarlı veya Nestor-kroniğinde yer alan Kumanlara ilişkin ritüelleri sınıflandırmayı çok güçleş-tirmektedir: Şüphesiz likantropiye uygun davranmakta, an-cak en azından —»-Hayvanlar Aleminde yerlerini almaktadır-lar.
Her ne kadar ona genel bir anlam kazandırılmak istendiyse de, Oğuzlarda, sadece Oğuzlarda oldukça ender rastlanan bir olgu mevcuttur: böri sözcüğü yasaklanmış ve yerine so-lucanın adı olan kurt sözcüğü konmuştur.
—»Boy Söylenleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder