Malazgirt Meydan Muhârebesinden sonra
Erzurum ve civârında kurulan beylik. Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’da ilk
kurulan Türk beyliği budur. Başşehri Erzurum olan beyliğin kurucusu, Malazgirt
Zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan Emir Saltuk’tur. Sultan Alparslan,
Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans İmparatoru Dördüncü Romanos Diogenes’in
ölümü ile anlaşma şartlarının yerine getirilmemesi üzerine, emrindeki
kumandanlara Anadolu’da fetihlere devâm edilmesini emretmişti. Buna dayanarak
Emir Saltuk, Erzurum ve civârını fethederek, Saltuklular Beyliğini kurdu.
Önceleri Büyük Selçuklu Devletine tâbi olan beyliğin, Emir Saltuk zamânındaki
siyâsî târihi hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır.
Ebü’l-Kâsım Saltuk’un ölümünden sonra yerine oğlu Ali
geçti. Büyük Selçuklu Sultânı Berkyaruk ile kardeşi Muhammed Tapar arasındaki
saltanat mücâdelesi sonunda varılan anlaşma netîcesinde, Saltuklu toprakları,
Melik Muhammed’in hâkimiyet bölgesi içinde kaldı. 1121 Senesinde Artuklu Emîri
İlgâzi’nin Gürcülere karşı çıktığı sefere Saltukoğlu Ali Bey de katıldı. Fakat
bu seferde Gürcüler gâlip geldi.
Emîr Ali’nin ölümünden sonra Saltukluların başına, hakkında
kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmayan kardeşi Ziyâüddîn Gâzî geçti. Binâ
kitâbelerinden anlaşıldığına göre, Erzurum’daki Kale Câmii ve Tepsi Minâreyi
yaptıran bu beydir. Ziyâüddîn Gâzi, 1126 senesinde Gürcülere karşı tertiplenen
sefere katıldı. 1131 senesinde İspir ve Pasinleri geçerek Oltu’ya kadar gelen
Gürcüleri büyük bir bozguna uğrattı. Artuklu Timurtaş Bey, Ziyâüddîn Gâzinin
kızıyla evlenince, iki hânedân arasında akrabâlık bağı kuruldu.
Emîr Gâzî’nin 1132 senesinde ölümünden
sonra beyliğin başına yeğeni İkinci İzzeddîn Saltuk geçti. Kaynaklarda, İzzeddîn
Saltuk’a âit bilgiler bir evlilik sebebiyledir. Ani Emîri Fahreddîn Seddâd,
İzzeddîn Saltuk Beyin kızlarından birine tâlib oldu. Fakat bu isteği
reddedildi. Buna içerleyen Ani Emîri, 1154 senesinde, Gürcülere karşı
koruyamayacağını söyleyerek şehri satın alması için, İzzeddîn Saltuk’a haber
gönderdi. Bu dikkatlice hazırlanmış bir intikam plânıydı. İzzeddîn, şehri
teslim almak için Ani’ye geldiğinde, Fahreddîn Şeddâd bir günlük mesâfede
bulunan Gürcü Kralı Dimitri’yi şehre dâvet etti. Gürcü Kralı, âni bir baskınla
Saltuk’u mağlup ederek, onu ve mâiyetinden birçok kimseyi esir aldı. Daha sonra
dâmâdı Ahlatşâh İkinci Sökmen ve Artuklu beylerinin teşebbüsleriyle yüz bin
dînâr karşılığında İzzeddîn Saltuk serbest bırakıldı. İzzeddîn Saltuk Bey, 1168
senesi Nisan ayında vefât etti. Hıristiyan tebeasına da iyi muâmele ederdi. Bu
yüzden onların da sevgi ve saygısını kazanmıştı. Devrinde Saltuklu Beyliği
toprakları, Tercan’dan başlayıp, Tâhir Gediğine kadar uzanırdı. Erzurum,
Bayburt, Avnik, Micingerd, İspir, Oltu gibi şehir ve kasabaları içine alırdı.
İzzeddîn Saltuk’un ölümünden sonra yerine oğlu Nâsırüddîn
Muhammed Bey geçti. 1189 senesinde basılan bir sikkeden onun, Irak Selçuklu
Sultânı Üçüncü Tuğrul ve asıl iktidârı elinde tutan Atabeg Kızıl Arslan’a tâbi
olduğu anlaşılıyor. Nâsırüddîn Muhammed zamânında Gürcüler, Erzurum önüne kadar
geldiler. KraliçeTamara’nın kocası David’in kumandası altındaki Gürcü
kuvvetleriyle Saltuklular arasında iki gün devâm eden şiddetli çarpışmalar
oldu. Saltuklu kuvvetleri şehre kapandılar. Gürcü kuvvetleri, muhâsaraya
girmeden aldıkları ganîmetlerle yetinerek, geri döndüler. Nâsırüddîn
Muhammed’in ölümünden sonra beyliğin başına kız kardeşi Mama Hâtun geçti.
Kaynaklar, 1191 senesinde Erzurum’a Mama Hâtun’un hâkim
olduğunu yazmaktadır. Selâhaddîn Eyyûbî’nin yeğeni Meyyâfârikîn Hâkimi
Takiyyeddîn Ömer, Ahlat ülkesini ele geçirdiği ve Malazgirt Kalesini muhâsara
ettiği sırada Mama Hâtun askerleriyle ona yardım etti.
Ancak çok geçmeden kendisine karşı olan emirler tarafından
tahttan indirilen Mama Hâtun’un yerine Muhammed’in oğlu Melikşâh geçti. Bunun
zamânında, Anadolu’daki diğer beylikler gibi Saltuklular da Türkiye Selçuklu
Devletinin tehdidine mâruz kaldı. Türkiye Selçukluları Sultânı Rükneddîn İkinci
Süleymân Şâh, 1202 senesinde Gürcistan Seferine çıktı ve bağlı hükümdâr ve
beylere haber gönderip, kendisine katılmalarını istedi. Süleymân Şâh, 25 Mayıs
1202’de Erzurum önlerine geldi. Kendisini karşılamaya gelen Saltuklu beyi
Melikşâh’ı yakalatıp hapsettirdi. BöyleceSaltuklu Devleti sona ermiş oldu.
Süleymân Şâh bölgenin idâresini kardeşi Mugiseddîn Tuğrul Şâha verdi.
Melikşâh’ın topraklarının elinden alınışına, Süleymân Şâhı karşılamada ağır
davranması sebep gösterilmektedir.
Saltuklular zamânında Erzurum, diğer Anadolu şehirleri gibi
iktisâdî ve ticârî açıdan oldukça önemli bir şehirdi. Akdeniz limanlarından ve
Suriye’den yola çıkıp, Konya, Kayseri, Sivas ve Erzincan yoluyla Âzerbaycan’a,
İran’a giden ve Türkistan’dan Erzurum’a gelip aynı yoldan Akdeniz ve Trabzon
limanlarına ulaşan büyük bir ticâret yolunun üzerinde bulunuyordu. Bu bakımdan
Erzurum’da ekonomik hayat oldukça canlıydı. Bunun yanında geniş otlaklara sâhip
olması yüzünden bölgede hayvancılık çok gelişmişti.
Saltuklu beyleri, kültür ve sanata çok önem vermişler ve
sâhip oldukları yerlerde çeşitli mîmârî eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi;
Kale Câmii ve Tepsi Minâreyi inşâ ettirmiştir. Erzurum’da 1179’da inşâ edilen
Ulu Câmiyi Nâsıreddîn Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen
türbelerden biri İzzeddîn Saltuk’a âittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye
vardır. Tercan’da Mama Hâtun tarafından bir kervansaray ve türbe
yaptırılmıştır. 1232 senesinde Ebû Mensûr tarafından inşâ ettirilen Micingerd
Kalesi, Saltuklulara âit önemli eserlerdendir. Bunlar zamânımıza kadar
ulaşmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder