site içi arama

14 Nisan 2016 Perşembe

Atatürk’e Tay Hediye Eden Hasta Çocuk

Atatürk, vakit ve fırsat buldukça, Çankaya’dan ayrılır, yurdu dolasırdı. Bu gezilerinde
Atatürk; yapılan isleri yerinde görür, halkın dertlerini dinler, notlar aldırırdı. Çogu zaman
yapacagı inkılâpların öncesinde kamu oyu yoklamasını bizzat kendi yapar, kendi konusur,
kendi ögretirdi. Sapka inkılâbını, yazı inkılâbını halkla bir arada, halkla bütünleserek
yapmıstı.
Atatürk, Anadolu ve Trakya bölgesini adım adım dolasmıs ve gezmisti. Onun ugrayamadıgı
çok az sehir ve kasaba vardı. Her nereye gitmisse orada bayram olurdu. Yeniden yetmise
herkes sokaklara dökülür, geçecegi yollarda bazen saatlerce beklenirdi. Nerede konaklamıssa,
özellikle gençler, kaldıgı evin veya konagın önünde toplanır, geceleri fener alayları düzenler,
millî oyunlar oynarlardı. Ta ki gece yansı Atatürk, balkondan veya dısarı çıkarak gençlere
“artık dagılınız, yoruldunuz, evlerinize dönünüz..” demedikçe, kimse yerinden kımıldamazdı.
Atatürkü görenler, görmeyenlere Onu anlatır, altın yeleli sarı saçlarından, simsek bakıslı yesil
gözlerinden söz ederlerdi. Yine böyle bir yurt gezisinden dönüste, Çankaya kösküne gelen
yüzlerce mektup arasından bir mektubu, Genel Sekreter Atatürk’e okumustu. Mektup,
Samsun’dan nönü ilkokulu 5. sınıf ögrencisi Bahri’den geliyordu. Mektup aynen söyleydi :
“Samsun : 14.12.1930
Çok Sevgili Gazi Babama,
Yurdumuzu senlendiren, benligimizi koruyan büyük kumandanın mübarek yüzünü görmek için
bütün Türk yavrularının kalbinin çarptıgını çok yakından bilirsiniz, degil mi? ste bir küçük
yavrunuz olan ben de bir gün olur elbette sizi görürüm diye düsünüyordum. Bu düsüncelerim
gün geçtikçe artıyor, kalbimde yanan ates beni yakıyordu. Bir gün vücudumda hafif bir
kırgınlık duydum, yataga yattım. Tam 15 gün hastalandım. Ümidim kesilmisti. Birgün
Samsun’a geleceginizi haber verdiler, dünyalar kadar sevindim. Ne iyi ben de Gazi Babamı
görecegim diyordum. Fakat yataktan kalkamıyordum. O kadar üzülüyordum ki, Samsun’a
geldiginizi ögrendigim dakikada kendimde iyilige dogru bir hâl gördüm. Bunun sizin
muhabbetinizden geldigine inanarak “Allahım dedim, eger ben de yataktan kalkar ve iyi
olursam dünyada yegâne malım olan sevgili tayımı Aziz Babama armagan edecegim dedim.
Ve günden güne iyileserek büsbütün ayaga kalktım. Mektebime devama basladım. Simdi bu
adagı yerine getiriyorum. Bir küçük yavrunuzun candan kopan, gönlünden gelen bir
hediyesini kabul etmenizi rica eder, ellerinizden öperim Sevgili Gazi.

Samsun nönü Mektebi 5. ci sınıf talebesinden 23 numaralı Bahri
(Çankaya Köskü-Atatürk Arsivi Kutu 87-4)
Atatürk, gözleri dolmus, tebessüm etmisti. Genel Sekreterine su emri verdi:
“Samsun valisine bir yazı gönderin. Çocugun hakkımdaki duygularına ve armaganına
tesekkür ettigimi bu degerli hediyesini yine kendisine bagısladıgımı bildirin. Vali, çocugun
babasına bizzat teblig etsin.”
Samsun Valiligine gereken yazıldı. Bahri’ye de böylece tesekkür edildi.
Dr. Mehmet Önder

Kaynak: ATATÜRK ARASTIRMA MERKEZ DERG S , Sayı 10, Cilt IV, Kasım 1987

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder