site içi arama

6 Nisan 2016 Çarşamba

Atatürk ve Spor

Bir gece Atatürk Ada’da Yat Kulübünde konusurken, yanındakilerden birinin sportmen
oldugunu anladı. Ona su soruyu sordu:

-“Spor nedir?” O da, sporu herkesin bildigi gibi tarif etti. Gazi dedi ki:
-“Bana daha açık ve net bir tarif bulabilir misiniz?” Belki en güzel cevabı bulabilmek için
düsünen sportmenin ufak bir duraklaması üzerine Gazi su hatırasını anlattı:

-“Arıburnu kumandanı idim, iki tarafın ates hatları arasında elli altmıs metre mesafe vardı.
Birbirine en yakın hatlar arasında dolasan Türk ve ngiliz kesif erlerinden ikisi gecenin kara
yogunlugu içinde ellerindeki uzun silahları kullanamayacak kadar burun buruna temas
etmisler. Her iki cesur kesif erleri silahlarını atmıslar dogrudan dogruya birbirini bogazlamak
için ellerini kullanmak geregini hissetmisler.

İngiliz kesif eri yumruklarını sıkmıs, boks denilen idmanı, Türk askerinin vücut ve kalbi
üzerinde tatbik etmeye baslamıs. Bu ustaca yumruk idmanını bilmeyen Türk eri kalbine
maddi olarak, vicdanına manen vurulan darbelerin tesiri altında iki elini ötekinin bogazına
uzatmıs, var kuvvetiyle düsmanın gırtlagını yakalamıs. Düsman erinin bogazı iki demir
pençesinin mengenesinde sıkısınca bizim er, boks darbelerinin baslangıç etkisinin
hafifledigini biraz sonra yok oldugunu görmüs.

Er, esirini sürükleyerek benim yanıma getirdi. Gece yarısından sonra idi. Evvela düsman erine
soru sordum:

-‘Ne oldu? Sen niçin buralara kadar geldin?’
-‘Spor, cevabını verdi.’ Bizimkine sordum:
-‘Nasıl oldu?’ Er, esirin verdigi ilmi cevabı anlamamıs olmaktan korkarak:
-‘Bilmiyorum’ dedi.
-‘Ben birinci ilmi ve fenni degil, ikincinin cahilliginden öte edep ve terbiyesi üzerinde fazla
durmadım.’
-‘Sen sportmen misin?’
-‘Evet, çok iyi...’
-‘Bizim eri nasıl buldun?’
-‘Bilmiyorum’ dedi. Türk erine döndüm:

-‘ İsitiyor musun, senin için bilmiyor, cahildir’, dedi. Kısaca:
-‘Huzurumuza getirdim efendim’ cevabını verdi. Gazi devam etti:
-‘Ben spor nedir, diye sorulursa verecegim cevap sudur; ‘Spor; vatanın, milletin yüksek
degerlerine tecavüz edenleri gırtlagından yakalayıp memleket ve millete hizmet edenlerin
huzuruna getirebilmek maddi becerisi ve yürek gücüdür.’”

(Falih Rıfkı Atay’dan alınmıstır.)
 Kemal Arıburnu, Atatürk’ten Anılar, Türkiye s Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1976, s.
158-160
Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder