site içi arama

7 Nisan 2016 Perşembe

CEDİTÇİLİK HAREKETİ: İsmail Gaspıralı’nın Reform Programı

XIX. yüzyılın ikinci yarısında Tatarlar, II. Katerina dönemindeki girişimcilik gücünü kaybettiler. Bu dönemde Rus toplumunda önemli iktisadi, siyasi ve sosyal gelişmeler yaşanırken, Müslüman toplumu savunmacı bir muhafazakârlıkta kaldı. Rusya Türklerinin kültür ve fikir hayatı Türkistan’dan gelen eski fikirlerin etkisi altındaydı; buralarda eskiden beri tanınan medreselerin eğitim usûlü yüzyıllardır pek değişmemişti. Ayrıca, Rusya Türkleri giderek artan siyasi, ekonomik ve dinî baskılara maruz kaldılar ve durgunluk dönemine girdiler. Rusya’nın Türkistan’ı ele geçirmesi Tatar tüccarını olumsuz etkiledi; Orta Asya’daki pazarlar Ruslara da açıldı. Buralar Rus sanayisinin hammadde kaynağı ve Rusya’dan gelen mamul madde ve tahıl için pazar haline dönüşmeye başladı. Bu ticarette Tatarlar sahip oldukları aracılık konumunu kaybetmeye başladılar.

Durum bu şekilde devam ederse az zaman sonra, Rusya Türkleri ellerindeki sanayi ve ticareti de kaybedeceklerdi. Kırımlı İsmail Gaspıralı (1851-1914), bunu “eğer biz böyle gidecek olursak Rusya’daki Türklerin istikbali karanlıktır’’ diyerek dile getiriyordu. Rusya’da farklı adlarla anılan, fakat aslında aynı soydan gelen Türk toplulukları mevcut ayrılıkta devam ederlerse etraflarını kuşatan Slav denizi içinde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya idiler. Ayrılıkları ortadan kaldırmak için birlikte hareket etmek zorundaydılar.

Kırım’ın eski ve soylu bir ailesinden gelen Gaspıralı, 1883’te yayınladığı Tercüman gazetesi ile Rusya Müslümanlarının (veya Türklerinin) milli ve fikrî uyanışı için âdeta bir çığır açtı. Rusya Türklerinin dünyevi anlamdaki fikrî, kültürel ve siyasi hareketleri onun bu girişimiyle başlatılabilir. Gaspıralı, Rusya Türklerinin milli ve dinî kimliklerinden ayrılmaksızm Batılılaşmaları gerektiğini savundu. Onun öngördüğü reform programına göre mektep ve medreseler ıslah edilmeli, Türk ka- vimleri arasında ortak bir edebî dil oluşturulmalı, kadınların eğitimlerine erkeklerinki kadar önem verilmeliydi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder