site içi arama

8 Nisan 2016 Cuma

BOLŞEVİK YÖNETİMİNİN İLK DONEMİ: 1917-1928

Çarlık rejimini tasfiye eden 1917 Şubat Devrimi, umut, hürriyet ve demokrasi arayışları dönemi oldu. Önceki ünitede de bahsettiğimiz üzere, Rusya Türkleri bu dönemde önemli kongreler gerçekleştirdiler, geleceğin nasıl şekillendirilmesi gerektiğini tartıştılar, siyasi partiler oluşturdular. Kazan Tatarlarının oluşturduğu İttifak Partisi zaten mevcuttu. Kazaklar Alaş-Orda, Kırım Tatarları Milli Fırka adında partiler kurdular. Azerbaycan Türkleri sosyalist (Himmet) ve Türkçü (Müsavat) eğilimli iki ayrı parti teşkil ettiler. Hive ve Buhara Hanlıklarında örgütlenen “Genç Hive- liler” ve “Genç Buharalılar” gizli faaliyetler yürütüyorlardı. Bütün bu grupların ortak yanı Rusya Müslümanlarının sorunlarına çözüm aramaları ve Türk toplulukları arasında dayanışma taraftarı olmalarıydı.

Sovyetlerin modern uluslar yaratma projesinin ilk uygulaması, İdil-Ural’da oldu. Bu bölgede yaşayan Tatar ve Başkurtlar hayat tarzları farklılık gösterse de, aynı tarihî ve kültürel mirası paylaşıyorlardı. 1918’de Beyaz Rus ordularının baskısı altındayken, Bolşevik liderler bir Tatar-Başkurt Cumhuriyeti oluşturma fikrini kabul etmişlerdi. Ama Beyazları yendikten sonra Sovyet liderleri tavırlarını değiştirip İdil- Ural bölgesinde kurulacak büyük bir devlet yerine, Başkurdistan ve Tataristan şeklinde iki küçük cumhuriyet oluşturarak, Türk toplulukları arasında ilk bölünmeyi gerçekleştirdiler (1919’da Başkurt, 1920’de ise Tatar Özerk Cumhuriyetleri kuruldu). Tatarların önemli bir kısmı Başkurdistan içinde bırakıldı. Rusya’daki Müslüman Türk topluluklarının liderliğini yapmış olan Tatarlar böylece küçük bir topluluk konumuna indirildiler.

Rusya Türkleri arasında ilk bağımsızlık hareketi Azerbaycan’da gerçekleşti. 1918 Mayısında AzerbaycanlIlar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bakü şehri Bolşevik- lerin ve Ermeni Taşnakçılarm denetiminde olduğu için Gence şehri başkent olarak belirlendi. Türkistan’da 1917 sonunda Hokand merkezli özerk bir cumhuriyet ilan edildi. Başkurdistan’da Zeki Velidi önderliğinde bir Başkurt Cumhuriyeti, Kazakistan’da ise Alaş-Orda Hükümeti kuruldu. Bu girişimler bir süre sonra Bolşevik güçleri tarafından dağıtıldılar.

Türkistanlıların gözünde işgalci konuma düşmek istemeyen Lenin, daha yumuşak bir siyaset izlemeye karar verdi. Nisan 1918’de Moskova’nın direktifiyle Türkistan Özerk Sovyet Cumhuriyeti kuruldu. Cumhuriyetin başkenti Taşkent’ti ve Rusya Federal Sovyet Cumhuriyeti’ne bağlıydı. “Türkistan" adıyla kurulmuş ilk cumhuriyet olan bu ülke 1924 Ekim ayma kadar devam etti. Sovyet rejimi bu tarihten sonra Türkistan fikrini yok etmek için uğraştı.

Buhara ve Hive Hanlıkları Bolşevik Devrimi’nden sonra bir süre varlığını devam ettirdi. Hive Ceditçileri XIX. yüzyılın sonundan beri hanlıkta etkiliydiler. Nispeten ileri görüşlü olan Hive hanları Ceditçilerin faaliyetlerine engel olmadılar. 1919’da Yomut Türkmen kabilesinin reisi Cüneyt Han, Hive hanını tahttan indirerek yerine Abdullah Han’ı geçirdi. Cüneyt Han ile tamamı Özbeklerden oluşan Hi- veli Ceditçiler arasında çekişmeler yaşandı.

1920’de Kızıl Ordu birlikleri Hive’yi işgal etti. Hanlık sistemi kaldırılarak yerine Harezm Halk Cumhuriyeti kuruldu. Hükümet üyeleri Genç Hivelilerden (Ceditçi- lerden) oluşuyordu. Sovyet Rusya, Harezm’in bağımsızlığını tanıdı. Ancak, bir taraftan da buradaki Sovyet temsilciliği vasıtasıyla Komünist bir örgütlenme oluşturmaya çalıştı; bunda da başarılı oldu. 1921’de Komünist grubun yardımıyla devlet başkam ve diğer Ceditçiler tutuklandı. Böylece Harezm Cumhuriyeti Komünistlerin denetimine geçti. 1924’te ise Sovyet Rusya, Harezm Halk Cumhuriyeti’ne son verdi. Harezm topraklarının büyük bir kısmı Özbekistan’a, geri kalanı Türkmenistan’a bağlandı.

Buhara’nın kaderi de Hive’nin durumuna benzer bir seyir takip etti. 1920 yılı Eylül ayında Kızıl Ordu birlikleri Buhara Hanlığı’nı işgal etti. Emir ülkeyi terk edip Afganistan’a sığındı. Öteden beri Emire karşı mücadele eden Buhara Ceditçileri, bu durumdan yararlanarak Buhara’da milli bir cumhuriyet kurmak için harekete geçtiler. Sovyetlerle işbirliği yaparak Buhara Halk Cumhuriyeti’ni kurdular. 4 Mart 1921’de Sovyet Rusya ile bir antlaşma yapıldı. Buna göre Sovyetler Buhara’nın yeni statüsünü tanıdı ve bağımsızlığını onayladı; Buhara Cumhuriyeti para basma hakkına sahip olacak, ancak askeri güç Rusların elinde olacaktı. Buhara Cumhuri- yeti’nin ilk yaptığı işlerden biri Farsça yerine Özbekçeyi resmi dil olarak kabul etmek oldu. Ülkenin doğu kısmında bulunan Basmacı unsurlar Afganistan’daki Emir Alim Han’ın talimatları doğrultusunda yeni cumhuriyete karşı cephe aldılar. Cedit- çiler, kendilerine yakın gördükleri Basmacı liderlerle görüşerek onları milli amaçları konusunda ikna etmeye ve yeni cumhuriyete destek sağlamaya çalıştılar. Bir taraftan da Bolşevik baskısı karşısında belli bir özerkliği korumak için uğraştılar. Ancak, cumhuriyet giderek Rusların denetimine girdi ve 1924 yılında dağıtıldı; Buhara Halk Cumhuriyeti’nin toprakları yeni kurulan Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan cumhuriyetleri arasında paylaştırıldı.

1929 yılına kadar Özbekistan’a bağlı özerk bir cumhuriyet olan Tacikistan, bu tarihte Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti statüsüne yükseltildi. 1936’da cumhuriyetlere son şekli verildi: Karakalpakistan Özbekistan’a bağlandı. Kazakistan ve Kırgızistan “özerk” statüden “cumhuriyet” statüsüne yükseltildi. Bir zaman Kazakistan’a başkentlik de yapmış olan Orenburg, Kazakistan’dan alınarak Rusya Federasyonu’na aktarıldı. Böylece Orta Asya’nın bölümlenmesi Sovyet dönemindeki son halini almış oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder