site içi arama

6 Nisan 2016 Çarşamba

Altın Orda Devleti'nde Şehircilik, Ticaret ve İlim

Çok geniş coğrafyaya yayılan Altın Orda Devleti’nde çok sayıda şehir inşa edilmiş, seferler sırasında zarar görenler de restore edilmiştir. Devletin sınırları içerisindeki en büyük şehir ise başkent Saray idi. Saray şehri, Batu Han tarafından II. Kıpçak Seferi dönüşünde Volga Nehri’nin sol kıyısındaki bir düzlükte inşâ edilmiştir. Şehir, Altın Orda Devleti’nin ortasında ve büyük ticaret yolu üstünde bulunduğundan dolayı çok kısa zaman içerisinde gelişmiş ve bölgenin en önemli siyasi ve ticari merkezi durumuna gelmiştir. Berke Han’ın İslamiyet’i kabul etmesi ve İslam ülkeleriyle ilişkiler geliştirmeye başlamasıyla şehirde cami, medrese, türbe, kervansaray, hamam ve benzeri yapılar inşa edilmeye başlanmıştır. Harezm mimarisinin etkisi altında kalan Saray, aynı zamanda ilim merkezi olmuştur. 75 bin nüfusu ve yayıldığı alanla Saray, XIV. yüzyılın ortalarında Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biriydi. Saray’dan başka kaynaklarda Bulgar, Macar, Ükek, Suvar, Bilyar, Orda-Ba- zar, Sarayçik, Astrahan, Kefe, Kerç, Suğdak, Harezm (Urgenç) ve Gülistan gibi büyük şehirlerin adı geçmektedir.


Altın Orda hanları ticarete de büyük önem veriyorlardı; çünkü ticaret, onların en önemli gelir kaynaklarının başında geliyordu. Ticaret yollarının ve tüccarların güvenliğini sağlamak ve böylece ticaretin gelişmesini hızlandırmak amacıyla Altın Orda ve diğer Türk-Moğol devletlerinde ortak teşkilatı kurulmuştur. Tüccarlara tanınan imtiyazlar da hanların ticarete verdikleri önemi göstermektedir. Nitekim Altın Orda’da tüccarların seyahatleri kolaylaştırılıyor, savaş zamanında kervanlara cepheden geçme izni veriliyor, esir alınan tüccarlar milliyetlerine bakılmaksızın serbest bırakılıyordu.


Orta Asya, Hhanlılar, Memlûkler, Akdeniz, Bizans, Avrupa, Rus knezlikleri, Lit- vanya, Cenova ve Venedik gibi ülke ve bölgelerle yapılan ticarette Altın Orda’nın yabancı ülkelere ihraç ettiği mallar arasında kürkler, deriler, balmumu, tahıl çeşitleri, peynir, şarap, balık, at ve esirler yer almaktadır. Altın Orda ihracatın karşılığında nakit paradan ziyade mal alıyordu. Örneğin Kefe limanına her çeşit kumaş, halı, altın, ipek, iplik, getiriliyordu. Ayrıca Çin ve İran’dan porselen ve ipek, Buha- ra’dan pamuk ve halı, Hindistan’dan inci ve mercan gelirdi.

Altın Orda şehirleri, aynı zamanda birer ilim merkeziydiler. Arap ve Farsça kaynaklarından anlaşıldığı kadarıyla Altın Orda’da astronomi, tıp, coğrafya ve dinî alanlarda büyük çalışmalar yapılmıştır. Tabip Abdurrahman İbn Nasru’l-Mausılî (1254-1330), Saray’da tıp başta olmak üzere birçok ilimle uğraşmıştır. Kaynaklarda Bulgar şehrinde Mesud adlı birinin astronomi ile uğraştığı, namaz saatlerini belirlemeye çalıştığı kaydedilmiştir. 1354’te Gülistan şehrinde Kemaleddin Türkmenî, ünlü Harezmli ilim adamı Mahmud İbn Ömer el-Çagminî’nin astrolojiye dair eseriyle ilgili kendi yorumlarını kaleme almıştır. Arap tarihçisi El-Ömerî kendi eserinde coğrafya ilmi ile uğraşan Harezmli tüccar Numan el-Harezmî’den bahsetmektedir. İslam âlimlerinden Ebu er-Recai Muhtar İbn Mahmut ez-Zahidî ise 1259’da yapmış olduğu çalışmasına Berke Han’ın unvanı olan “Nasreddin”den ötürü Risa- le-i Nâsıriye adını vermiş ve Berke Han’a takdim etmiştir.

1310’da Rabguzî’nin kaleme aldığı Kısasu’l-Enbiya, 1369’da H. Katib’in yazdığı Cümcüme Sultan, halk edebiyatı ürünlerinden Kisekbaş Kitabı (Destanı) gibi eserlerin nüshaları, dünyanın birçok kütüphanesinde saklanmaktadır. Yine XIII.-XIV. yüzyıllarda Saray’da Gülistan bi’t-Türkî ile Suheyl ve Güldürsün adlı eserlerin yazarı Seyfi Sarayî, hukuk kitapları kaleme alan Sadreddin et-Taftazanî, meşhur fakih el-Bazzazî yaşamışlardır. XIV. yüzyılda Harezmî Muhabbetnâme, Kutb Hüsrev ü Şirin adlı edebi eserleri kaleme almışlardır. Bu eserlerin çoğu Türkçe olarak kaleme alınmıştır. Tatar araştırmacılar, söz konusu Türkçenin Uygur ve Çağatay lehçesinden farklı olduğu ve günümüz Tatarcasına yakın olduğu kanaatindedirler. Başta M. Usmanov olmak üzere Tatar tarihçileri, bu lehçe için “Tatar Türkçesi” terimini kullanmaktadırlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder