site içi arama

9 Nisan 2016 Cumartesi

Çıktık Kalın Kabloyla

Cumhuriyet'in 10. Yıl kutlamaları için dosta düsmana görkemli bir tören hazırlıgına girisilir.
Dünyanın pek çok ülkesinden konuk, tabii ki Sovyetler Birligi'nden de davetli çagrılır. Ruslar,
Kurtulus Savası'na destek verdikleri Türkiye'nin bu önemli gününe iki bakan gönderirler.

Bu arada Sergei Yutkeviç adlı bir yönetmen de Türkiye'ye davet edilmistir. Yutkeviç'in
görevi, yolculugu ve etkinlikleri filme almak, bu tarihi olayı belgelemektir...

Ankara'ya gelen Yutkeviç, hazırlık yapmak için otelinden ayrılıp törenin yapılacagı
hipodroma gider. Diger meslektaslarına ayrılan yere kamerasını kuran Yutkeviç,
konusmaların yapılacagı kürsüye kablo çekerken utanır. Rus kameramanın sıkıntısı
kablosundan dolayıdır! Öyle ya, diger kameramanların kablosu serçe parmagı
kalınlıgındayken, Yutkeviç'inki neredeyse bir insan bilegi kadardır.

Ertesi gün, Cumhuriyetin 10. yıl coskusuyla dolu olan binlerce insan hipodromdaki yerini
almıs, Atatürk ve davetlilerin gelmesini beklemektedir. Gazi, bir otomobille girer hipodroma.
Merdivenleri çıkar, toplulukla tokalasmaya baslar ve kürsüye geçip konusmaya baslar. Bu
sırada Yutkeviç kamerasını çalıstırır, kayıttadır. Ama birden, etrafındaki meslektaslarından
feryat figan sesler yükselmeye baslar. Yutkeviç, gözünü kameranın vizöründen ayıramadıgı
için de ne olup bittigini anlayamaz. Bir ara gözünü vizörden ayırır ve diger kameramanların
neden telaslandıgını anlar.

Atatürk'ü hipodroma getiren otomobil kamera kablolarının üstünden geçmis, hepsini
koparmıstır. Ortada bilek kalınlıgında bir tek saglam kablo vardır, o da Yurkeviç'in
kablosudur.
ste biz, o tek saglam kablo sayesinde 10. Yıl Marsı fonundaki görüntü ve Ata'nın
konusmasını hala izler dururuz.

Kaynak: Türkiye'nin Hatıra Defteri, 1923'ten Günümüze, Nebil Özgentürk, Deniz Kültür
Yayınları No: 25. ISBN: 978-975-710490-2. Sayfa: 43

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder