site içi arama

7 Nisan 2016 Perşembe

Ben, gerektigi zaman, en büyük armagan olmak üzere Türk milletine canımı verecegim: Trabzon, 11.6.1937

Altına imzasını attıgı kagıtlarla, mal ve mülk namına nesi varsa, milletine armagan eden
Ebedi Sef, artık içi rahattır. Koltuguna yaslanarak:

-"Hayatımın, hatırlayabildigim en sevinçli dakikalarını yasıyorum," diyor ve gözlerini salonun
içinde dolastırarak, derin bir tevekkülle ilave ediyor:

-"Yıllarca evvel düsündügüm bu isi, Trabzon'da tamamlamak mukaddermis!..."

Bu defaki Karadeniz gezisi gerçekten tarihsel bir gezi oldu ... Ve o son geceyi hatırlıyorum:
Ordu Müfettisi Kazım Orbayıla Korgeneral Muzaffer Ergüder'i, diger komutanları ve dogu
illerinin hemen bütün valilerini, parti büyüklerini, Trabzon'un ileri gelenlerini sofrası etrafına
toplamıstı .. Her zamankinden fazla neseli görünüyor ve kendine özgü nüktelerle Trabzon'da
geçirdigi günlerin heyecanını damla damla bize de tattırıyor. Valilige, belediyeye, parti
merkezine, Halkevine yaptıgı ziyaretlerden son derece memnun...

Özellikle Alay Komutanı Albay Nuri'ye verdigi askeri meselenin hemen uygulamasına
geçilmesi ve umdugu biçimde çözülmesi onu pek duygulandırmıs. Bize dönerek:

-"Bugün, diyor, askerlik damarlarım yeniden depresti..."
Sonra bir ara Özel Kalem Müdürü Süreyya'yı yanına çagırarak su emri veriyor:

-"Bu geceki duygularımı Basbakan smet nönü'ye ve onun güzel okuyusuyla Millet
Meclisi'ne ve bütün dünya kamuoyuna bildirmek isterim! Söyleyecegim sözleri not ediniz!"
Süreyya, elinde kalem kagıtla yaklasıyor ve Atatürk'ün dogaçtan söylediklerini aynen not
ediyor:

Basbakan smet nönü Ankara,
"Hatırlarsınız; Türk köylüsü, Türk'ün efendisi oldugunu söyledigim za¬man ben, o efendinin
arzu ve iradesi altında yıllardan beri çalısmıs bir hizmetliyim. Simdi beni çok heyecana
getiren olay, Türk köylüsüne naçizane de olsa, ufak bir görev yapmıs oldugumdur. Milletin
yüksek mümessiller heyeti, bunu iyi görmüs ve kabul etmislerse, benim için ne unutulmaz bir
saadet anısını bana vermislerdir. Bundan dolayı çok yüksek hosnutlulukla millet, memleket ve
cumhuriyet hükümetine yapmaya mecbur oldugum görevlerden en basiti karsısında
gösterilmis olan teveccühten, takdirden ne kadar duygulandıgımı anlatmaya gücüm yetmez.
Ben, gerektigi zaman, en büyük armagan olmak üzere Türk milletine canımı verecegim.
Söz konusu armagan Yüksek Türk milletine benim asıl vermeyi düsündügüm armagan
karsısında hiç degeri yoktur."

Bu son sözleri dikte ettirirken, kendini tutamadı. Sesi çatallasmaya, gözleri yasarmaya
basladı.

Kaynak: Atatürk Yolu Dergisi, Tahsin Uzer, 1959, Sayı 2 Sayfa: 14

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder