site içi arama

1 Nisan 2016 Cuma

Gök-Türklerin Sosyal Yapısı

Devlet kavramının il ile ifade edildiği Gök-Türklerde en yüksek askerî ve idari mevkide kağan bulunurdu. Hükümdar karşılığı olan kağan, devlet başkanı, başkumandan, meclis ve hükümet başkanı idi. Kağanın icraatını denetleyen bir devlet meclisi olan toy mevcuttu. Bu meclis, gerektiğinde kağanları tahtından indiriyor veya kağan olan birini bu makama kabul etmeyebiliyordu. Kağanın hanımı (hatun) da devlet idaresinde söz sahibiydi. Gerektiğinde kağanı kendi fikirleri doğrultusunda etkileyebiliyordu. Diğer taraftan aygıta (başbakan), buyruk (bakan), tige gibi hükümet üyeleri vardı. Aslında kağandan sonra ikinci büyük unvan yabgu (kanat idarecisb’dur. Daha sonra şad, tegin, ilteber, erkin ve tudun gibi unvanlar sıralanmaktadır. Çin kaynaklarına göre sayıları 28’den fazla olan bu unvan ve makamlar, devletin içinde bulunduğu duruma göre bazen farklı görevleri yerine getiriyorlardı.

Gök-Türk sosyal yapısı aile, urug (aileler birliği), boy (ok), bodun (millet) ve il (devlet) şeklinde birbirine sıkı sıkıya bağlı halkalar halinde tezahür ediyordu. Gök- Türkler, çağdaşları olan devletlere göre çok farklı hukuk sistemine sahiptiler. Anayasa karşılığı olarak töre vardı. Sosyal düzen töreye bağlı kalınarak sağlanıyor ve herhangi bir bunalım yaşanmıyordu. Vatana ihanet, adam öldürmek, zina yapmak ve hırsızlık gibi ağır suçların cezası idamdı.
Gök-Türk ekonomisi temelde hayvancılığa (at ve koyun) dayalıydı. Tarıma elverişli bölgelerde ziraat gelişmişti. Mesela Turfan ve civarında sebze ve meyveciliğin çok ilerlediği tespit edilmiştir.
Gök-Türk tarihinin en mühim özelliklerinden birisi, hiç şüphesiz, Orhun havalisi başta olmak üzere bütün Orta Asya’nın değişik yerlerinde Gök-Türk alfabesiyle yazılmış yüzlerce yazıt bırakmış olmalarıdır. Arkeolojik kazılar ilerledikçe birçok yeni yazıtın bulunacağı muhtemeldir. Bugünkü Avrupa milletlerinin çoğunun henüz yazıyı tanımadığı bir devirde Türklerin böyle kültür abidelerine sahip olmaları epey dikkat çekicidir.

Gök-Türk devletinde hanedanın mensup olduğu A-shih-na’mn dışında birçok Türk boyu daha vardı. Kırgız, Karluk, Uygur, Sir Tarduş, Bayırku, Oğuz, Buğu, Basmıl, İzgil, Az ve Türgiş gibi boylar bunların en önemlileri idi. Aslında önceleri Kerulen Irmağı’ndan Karadeniz ve Kafkasların kuzeyine kadar uzanan geniş sahada yaşayan bütün Türk boyların tamamı kaynaklarda Töles adıyla geçmektedir. Gök-Türk Devleti’nin doğuda ve batıda güçten düşmesi üzerine söz konusu boy grubunun içinden bazıları güçlenerek ön plana çıktılar ve 627 yılından sonra kaynaklarda grubunun içinden bazıları güçlenerek ön plana çıktılar ve 627 yılından sonra kaynaklarda kendi özel adlarıyla anılmaya başladılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder