site içi arama

7 Nisan 2016 Perşembe

Atatürk ve İhtiyar

Atatürk, Florya’dan Çekmece’ye dogru bir yaya yürüyüsünde, bir agaç altında dinlenen
ihtiyara rastladı. Adam hürmetle ayaga kalktı ve Atatürk’ü selamladı. Atatürk sordu:
-“Beni tanır mısın?”
-“Tanımaz olur muyum? Evimde resmin bile var.”
Atatürk memnun olmustu. Konusmaya basladılar. İ htiyar:


Bir isine aklım ermedi” dedi. “Cumhuriyetçiligi, inkılâpçılıgı, milliyetçiligi, halkçılıgı, hatta
devletçiligi anlıyorum, su laikligi pek kavrayamadım. Neden her seyi birden bozdun?”
Atatürk:
-“Bunu sana bir hikâyeyle anlatayım. Amr-ibnil-As, Mısır’ı fethettigi zaman, halife Ömer’e
bir mektup yazmıs; ‘burada birçok kütüphaneler, içlerinde de bir sürü kitaplar var. Bunları
yakayım mı, yoksa bırakayım mı?” Ömer cevap vermis; ‘Kitapları tetkik et, eger faydasız
seylerse, yak. Yok, eger faydalı seylerse, yine yak. Çünkü halk, o kitapları okudukça, onlara
uymaktan vazgeçmeyecekler, eskiyi unutmayacaklar ve bize -yani yeniye ve yenilige- daima
düsman olacaklardır!”
Hikâyeyi anlatan Atatürk, ihtiyara sordu:
-“Simdi sana laikligin ne oldugunu anlatayım mı?”
htiyar, derin bir sezgi ve sagduyu ile cevap verdi:
-“ İstemez Pasam, hepsini anladım!”

Hilmi Yücebas, Atatürk’ten Nükteler, Fıkralar ve Hatıralar, 2. Baskı, Kültür Kitabevi,
stanbul 1973. s. 60
Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder