site içi arama

7 Nisan 2016 Perşembe

Atatürk Sünnet Dügününde

Atatürk bir yaz gecesi Acar motoru ile Bogaz’da gezintiye çıkmıstı. Kanlıca önlerine geldiler.
Yalılardan birinin bahçesi renkli elektik, krepon kâgıtları ve çiçeklerle donatılmıstı.
Anlasıldıgına göre orada büyük bir topluluk egleniyordu. Acar motorunun gürültüsünü
duydular. Kadın erkek, çoluk çocuk alkısla sevgi gösterisinde bulundular. Atatürk çok
duygulandı, yalıya yanasılmasını emretti. Bir sünnet dügünü vardı. Bir vatandasın mutlu bir
gününe katılmaktan dogan sevinç, Atatürk’ün yüzünden açıkça okunuyordu. Sünnet olan
çocukların ve anne ile babanın gögüsleri sevinç ve övünçle doldu. Herkesin yüregini bir nese
kapladı. Ortalıgı bir bayram havası sardı. Atatürk ayrılacagı sırada çocukların babasını
çagırdı. Bir çek uzattı:

“Burada ugrayacagımızı bilmedigimiz için hazırlıksız geldik, yarın bankaya ugrar, sonra
benim adıma çocuklara birer armagan alırsınız” dedi. Baba çeki saygıyla aldı:

“Atatürk’üm, alınacak hiçbir armagan sizin imzanızı tasıyan bu çek degerinde olamaz. zin
verin, biz bunu çocuklarımızın sonsuz bir övüncü olarak saklayalım.” Bu ince düsünüs ve tok
gözlülükten son derece duygulanan Atatürk:

“Peki! Siz bu çeki saklayın; ama yarın bankaya ugrayın ve çocukları benim adıma
sevindirin!” Diyerek ikinci bir çek verdi.

 Mehmet Ali Agakay, Atatürk’ten 20 Anı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1963. s. 10-
12
Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder