“Bunu Benden Kimse
Alamaz!” adlı anı.
Madalyaların alınmak istenmesi
üzerine Mustafa Kemal’in söyledikleri…
“Bunu Benden Kimse Alamaz!”
Sivas Kongresi için Tokat’tan
Sivas’a gidiliyordu. Otomobiller Sivas’a doğru bomboş mesafeler arasında
hızlandıktan sonra bir ara düşünceli sessizliğinden ayrıldı; gülümseyerek ve
şaşarak dedi ki: - İstanbul’dakiler, rütbelerimi, nişanlarımı geri
alacaklarmış! Hakları yok ya. Çünkü ben onların her birini bir harp meydanında,
bir hizmet mukabili kazanmıştım. Salonlarda, saraylarda değil! Haydi kordonumu
alsınlar, o sarayındı. Fakat her ne ise... Zaten ben, o kimselere tekaddüm edip
istifamı verdim. Varsın alsınlar!.. “Ancak bunu vermem! Diyerek göğsündeki bu
altın imtiyaz madalyasını okşar gibi gösterdi. Bunu benden kimse alamaz! Bunu,
Anafartalar’da harp meydanında, ateşin karşısında benim göğsüme taktılar.” Dedi
ve sustu.
Gene bugünlerde sarı saçları o
dağlardan esen rüzgârlarda savrularak dedi ki: - Yahu! Memleketi ben mi
batırdım? Yabancıyı Anadolu’ya ben mi soktum? Ben mi nizamı bozdum? Ben kalanı
korumak, dağları kurtarmak ve nizamı kurmak için çalışıyorum. Bana müteşekkir
olmaları lâzım gelirken, müstevli düşmanlarımızın menfaatine (yararına) uyarak
nankörlük ediyorlar. Yanlış yoldadırlar.
Ruşen Eşref Ünaydın
Mukabil: Karşılık olarak.
Tekaddüm: Önceden davranma.
İmtiyaz Madalyası: Sultan II. Abdülhamid`in 11.10.1885 tarihli emriyle devlet ve memleket yararına hizmet edenlere, vazifeyle gönderildikleri yerde başarı gösterenlere verilmek üzere çıkarılan madalya.
Nizam: Düzen.
Tekaddüm: Önceden davranma.
İmtiyaz Madalyası: Sultan II. Abdülhamid`in 11.10.1885 tarihli emriyle devlet ve memleket yararına hizmet edenlere, vazifeyle gönderildikleri yerde başarı gösterenlere verilmek üzere çıkarılan madalya.
Nizam: Düzen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder